
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. maddesi bağış ve yardımların vergisel muamelesi hakkında detaylı bilgi verir. Bu maddeye göre belirli kurumlara, makbuz karşılığı yapılan bağış ve yardımların, yılın kazancının %5’ine kadar olan kısmı vergi beyannamesinde indirilebilir. Bu kurumlar arasında genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler, Cumhurbaşkanı tarafından vergi muafiyeti tanınan vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler ve bilimsel araştırma-geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurumlar bulunur.
Bununla birlikte, bazı bağışlar %5’lik sınır olmaksızın tamamıyla indirilebilir. Örneğin, okullar, sağlık tesisleri, yurtlar, huzurevleri, bakım rehabilitasyon merkezleri, ibadethaneler, Diyanet İşleri Başkanlığına ait eğitim tesisleri ve Gençlik ve Spor Bakanlığına ait gençlik merkezlerine yapılan bağışlar tamamıyla indirilebilir.
Özel kanunlara göre yapılan bağışlar da miktar sınırlaması olmaksızın %100 indirim hakkına sahiptir.
Bağış ve yardımların beyannamede gösterilme şekli ise, önce kabul edilmeyen gider olarak kazanca eklenip, sonra indirilecek kısmı hesaplanarak kazançtan indirilmektir.
Bağış ve yardım indirimi, faaliyet döneminin zararla kapanması durumunda yapılamaz ve dönem kazancını aşan bağışlar sonraki dönemlere devredilemez. Nakdi yardımlar makbuz karşılığı, ayni yardımlar ise fatura karşılığı yapılır.
Yabancı para cinsinden yapılan bağışlar, bağışın yapıldığı tarihteki Merkez Bankası döviz alış kuruna göre TL’ye çevrilerek değerlendirilir.
Bağışların ve Yardımlarım Muhasebeleştirilmesi
Bağış ve yardımların muhasebeleştirilmesi, genel muhasebe prensipleri doğrultusunda gerçekleştirilir. İşte, bu sürecin temel adımları:
- Bağış ve Yardım Girişi: Nakdi ya da ayni olan bağış ve yardımlar, muhasebeleştirme sürecinde öncelikle bir giriş işlemiyle kaydedilir. Nakdi bağışlar ve yardımlar banka ya da kasa hesaplarına, ayni bağışlar ve yardımlar ise ilgili stok hesaplarına girilir.
- Bağış ve Yardım Çıkışı: Bağış ve yardımlar, muhasebe kayıtlarında bir çıkış işlemi ile ilgili kurum ve kuruluşlara yapıldığına dair belgelerle (makbuz, fatura vb.) belgelenir. Bu belgeler, bağışın veya yardımın karşılıksız yapıldığını ve makbuzla belgelendiğini ispatlar.
- Bağış ve Yardımların Giderleştirilmesi: Bağış ve yardımlar, muhasebe kayıtlarında genellikle gider hesaplarına intikal ettirilir. Yani, yapılan bağış ve yardım tutarları bir gider olarak muhasebe kayıtlarına geçirilir.
- Bağış ve Yardım İndirimleri: Dönem sonunda, bu tutarlar beyannamede kanunen kabul edilmeyen gider olarak eklenir ve daha sonra hesaplanan bağış tutarı indirim konusu yapılır.
- Bağış ve Yardımların Vergi Beyannamesinde Gösterilmesi: Yapılan bağış ve yardımların tamamı, beyanname üzerinde kazanca eklenir. Daha sonra gelirden indirilecek bağış ve yardımların indirim konusu yapılacak kısmı hesaplanarak beyannamede ayrıca gösterilmek suretiyle kazançtan indirilir.
- Geçmiş Yıl Zararları ve İştirak Kazançları ile Düzenlemeler: Kurumlar vergisi matrahından önce geçmiş yıl zararları mahsup edilir. Daha sonra bağış ve yardım tutarları indirim konusu yapılır.
Yabancı para cinsinden yapılan bağış ve yardımlar ise bağışın yapıldığı tarihteki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek muhasebeleştirilir.
Önemli bir not olarak, bağış ve yardımların geçici vergi uygulamalarında da dikkate alındığı belirtilmelidir.
Kurumlar Vergisi Kanunu
Kurumlar Vergisi Kanunu, Türkiye’deki tüzel kişiliklerin elde ettikleri kazançları vergilendirmek amacıyla kullanılan bir kanundur. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, Türkiye’de uygulanan vergi yasalarından biridir ve bu kanun uyarınca tüzel kişilikler vergiye tabidir.
Kanun, sermaye şirketleri, kooperatifler, dernekler, vakıflar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve işletmeleri, döner sermayeli kuruluşlar ve benzeri tüzel kişilikleri kapsar. Bunun yanı sıra, gelir vergisi mükelleflerinin işletmeleri, zirai kazançları ve serbest meslek kazançları, ayrıca mükellef sıfatıyla vergilendirilenlerin gelirlerini de kapsar.
Kurumlar vergisi oranı, 5520 sayılı Kanun’un 32’nci maddesine göre %20’dir. Ancak bazı durumlarda hükümet, bu oranı %5 ila %35 arasında değiştirme yetkisine sahiptir.
Kanuna göre, kurumlar vergisi yıl sonunda hesaplanır ve dönemsel beyanname ile beyan edilir. Kurumlar ayrıca dönem içinde geçici vergi ödeme zorunluluğuna da sahiptir.
Kurumlar vergisi, kanunda belirtilen mükelleflerin, yurt içinde ve yurt dışında elde ettikleri kazançlar üzerinden hesaplanır ve ödenir. Kanun, ayrıca verginin nasıl hesaplanacağına, hangi kazançların vergilendirileceğine ve hangi giderlerin düşülebileceğine dair detaylı bilgiler içerir.
Vergilendirme konusunda belirli istisnalar ve indirimler vardır. Bu indirimler ve istisnalar genellikle belirli yatırımları teşvik etmek veya belirli sektörleri desteklemek amacıyla uygulanır.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikler ve güncellemeler, Resmi Gazete’de yayınlanır ve genellikle Maliye Bakanlığı tarafından yürütülür. Kurumlar vergisi kanunu ve diğer vergi kanunları konusunda her zaman bir mali danışmanın veya vergi uzmanının rehberliği önemlidir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 13’üncü madde uyarınca %20 olan kurumlar vergisi oranı; 2022 yılı kurum kazançları için %23, 2023 yılı kurum kazançları için ise %20 oranında uygulanacaktır.